Endonezya’ya özgü olan bu bitki, tropikal bir iklimde yetişmekte olup bitkinin köksapından alınır. Asıl olarak zencefil ailesindendir, dar mızrak şeklinde yaprakları olan ve 1 metre yüksekliğe ulaşan kamış benzeri bir bitkidir havlıcan.
Yazımızda havlıcan cinselliğe faydaları ve nelere iyi gelir hakkında çok kısa bahsedeceğiz. Havlıcan bitkisi Hindistan, Çin ve Güneydoğu Asya’da yetiştirilmektedir.
Aromatik baharatlı, keskin bir koku ve tada sahip olan bitki ne işe yarıyor, ne için kullanılıyor.
Havlıcanın Cinselliğe Faydaları
Linkini verdiğimiz çalışmada havlıcan ile tedavi edilen hayvanların kırmızı kan hücreleri seviyesinde artış gözlenmiş, cinsel organlarında kilo artışı olmuş ayrıca sperm sayılarında artış olmuştur. Ayrıca sperm sayılarında da gözle görülür bir artış gözlenmiştir. Ayrıca herhangi bir spermatotoksik etkisine rastlanmamıştır. [1]
Yine farklı bir çalışma ortaya koymuştur ki düzenli kullanımda havlıcan sperm sayısını 3 kata kadar arttırmaktadır.
Havlıcanın Kadınlara Faydaları
Kadınların çoğunda sıklıkla görülen adet düzensizliği şikayetinin giderilmesine de yardımcı olmaktadır. Ayrıca vücudunuza dinçlik ve enerji vermektedir, bu yönüyle diyet ve spor yapan kadınlara yardımcı olur.
Mide ve bağırsak problemi olanlar için de birebir olan havlıcan, gaz ağrılarını giderme de birebirdir. Havlıcan’ın afrodizyak etkisi bulunmaktadır, cinsel isteği arttırıcı bir özelliği vardır.
Peki havlıcan nasıl kullanılır?
Havlıcan Nasıl Tüketilir
Günlük tüketimi için 2-4 gr kurutulmuş havlıcan kökü yeterlidir. Özellikle çay şeklinde kullanım sağlayabilirsiniz. İnce kıyılmış 1 çay bardağı kökün üstüne 150 ml kadar kaynar suyu yavaş yavaş ekleyin daha sonra demlediğiniz her neyse ağzını kapatıp 10 dakika bekletin. Demleme tamamlandıktan sonra süzerek içebilirsiniz.
Günlük olarak tüketimlerde 2-3 defa içebilirsiniz, iştahınız yoksa yemeklerden yarım saat önce alabilirsiniz. Hazımsızlık ve gaz problemi yaşıyorsanız yemekten sonra içebilirsiniz.
Kaynaklar
1.Qureshi S, Shah AH, Ageel AM. Toxicity studies on Alpinia galanga and Curcuma longa. Planta Med. 1992;58(2):124-127.1529022
Bir Yorum